Finansal Varlıkların Muhasebeleştirilmesi (IFRS 9) Nedir?

IFRS veya UFRS diye söylenen Uluslararası Finansal Raporlama Standardı acaba nedir? Nerelerde kullanılır? Muhasebe açısından ne faydalar sunar? Gelin birlikte bakalım..

IFRS 9, Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından yayımlanan bir Uluslararası Finansal Raporlama Standardı (IFRS)’dır. Finansal araçların muhasebeleştirilmesini ele alır. Üç ana konuyu kapsar: finansal araçların sınıflandırılması ve ölçümü, finansal varlıkların değer düşüklüğü ve riskten korunma muhasebesi. Standart, daha önceki finansal araçlar standardı olan IAS 39’un yerine geçerek 1 Ocak 2018’de yürürlüğe girmiştir.

Sınıflandırma ve Ölçüm

2014 güncellemeleriyle IFRS 9, borçlanma araçları için FVOCI (Gerçeğe Uygun Değer Farkları Diğer Kapsamlı Gelire Yansıtılan Finansal Varlıklar) dahil olmak üzere dört farklı finansal varlık sınıflandırması sunar.

Bu sınıflandırma iki teste bağlıdır: Sözleşmeye Dayalı Nakit Akış Testi (SPPI (Solely Payments of Principal and Interest- Yalnızca Anapara ve Faiz Ödemeleri) ve iş modeli değerlendirmesi.

Her iki test de sağlanmazsa varlık, gerçeğe uygun değerden ölçülür ve tüm değer değişiklikleri kar/zarara yansıtılır (FVPL - Gerçeğe Uygun Değer Farkları Kâr veya Zarara Yansıtılan Finansal Varlıklar)

SPPI testini geçebilmesi için, nakit akışlarının yalnızca anapara ve faizden oluşması gerekir. Önemsiz (de minimis) ya da "gerçek dışı" özellikler test dışında tutulabilir. Ancak özsermaye araçları, türevler veya önemli gömülü türevler FVPL olarak sınıflandırılır.

Eğer SPPI testi geçilirse, iş modeli değerlendirmesi yapılır:

  • Yalnızca nakit akışlarını toplamak için elde tutulan varlıklar → İtfa Edilmiş Maliyet
  • Hem nakit akışlarını toplamak hem de satış yapmak amacıyla tutulanlar → FVOCI
  • Ticaret amaçlı elde tutulanlar → FVPL

FVOCI borçlanma araçlarında, değer farkı bilanço dışı diğer kapsamlı gelire (OCI) yansıtılır. Ancak FVOCI özsermaye araçlarında bu fark kar/zarara aktarılmaz, yalnızca OCI’da kalır.

Finansal yükümlülüklerin ölçümüne ilişkin olarak IFRS 9, IAS 39’daki ölçüm yöntemlerini büyük ölçüde korur. Gerçeğe uygun değer seçeneğini kullanan yükümlülüklerde, firmanın kendi kredi riskinden kaynaklanan değişiklikler OCI’da gösterilir.

Değer Düşüklüğü

IFRS 9, itfa edilmiş maliyet ya da FVOCI yöntemiyle ölçülen finansal varlıklar için bir değer düşüklüğü karşılığı ayrılmasını zorunlu kılar. Bu karşılığın değişimi kar/zararda gösterilir.

Çoğu varlık için, satın alındığında değer düşüklüğü karşılığı, bir sonraki 12 ay içinde beklenen kredi zararlarının bugünkü değeri olarak ölçülür. Eğer önemli kredi riski artışı (SICR) tespit edilirse, karşılık varlığın ömrü boyunca beklenen kredi zararlarının tamamına göre ölçülür. Kredi riski düzelirse, yeniden 12 aylık döneme göre karşılık ayrılabilir.

Başlangıçta zaten kredi riski taşıyan varlıklar için karşılık, her zaman satın alındığından bu yana beklenen zarar farkı üzerinden hesaplanır.

Bu yeni model, 2007–2008 krizinde uygulanan ve zararların geç tanınmasına yol açan modele tepki olarak geliştirilmiştir. IFRS 9 daha hızlı değer düşüklüğü tanınmasını sağlarken, FASB bunun için Mevcut Beklenen Kredi Kayıpları (CECL) adlı farklı bir model benimsemiştir. Her iki modelde de varlık satın alındığında belirli bir zarar tanınır; ancak IFRS 9’da bu zarar 12 ayla sınırlı olduğu için daha düşüktür.

Riskten Korunma Muhasebesi

IFRS 9’un riskten korunma muhasebesine ilişkin kılavuzu güncellenmiştir. Amaç, muhasebe uygulamalarını şirketlerin risk yönetim faaliyetleriyle uyumlu hale getirmek ve bu faaliyetlerin mali tablolarda daha iyi yansıtılmasını sağlamaktır. Bu değişiklikler, finans dışı kurumların da riskten korunma muhasebesi uygulamalarını daha kolay hale getirir.

Gelişmiş özellikler:

  • Bileşen bazlı koruma yapılabilmesi
  • Sözleşme gruplarına yönelik riskten korunma
  • Etkililik testinin kolaylaştırılması
  • Risk yönetimi stratejisinin açık şekilde belgelenmesi
  • Artırılmış açıklamalar
Bu, sözlüğümüzde bulunan terimlerin sayısı
Bilmediğin terimi hemen ara!